10 Nisan 2012 Salı

iş' te kadının gücü


       Kadın: eş, sevgili, anne, dost, ev hanımı, kız evlat...
       Bir kadını tanımlamak için daha birçok kelime kullanılabilir. Aslında tanımlamada kullanılan her kelime, aynı zamanda kadının iş hayatına atılması söz konusu olduğunda birer engele dönüşme potansiyeline sahip.
       Böyle bir girişi neden mi yaptım çünkü bu hafta Pendik Belediyesi'nin düzenlediği "İş'te Kadının  Gücü" adlı bir panele izleyici olarak katıldım. Konuşmacıların kim olduğunu okuduğumda paneli yapılacaklar listeme ekledim.
       Pendik Belediye Başkanı Kenan Şahin'in açılış konuşmasının ardından sırasıyla KOSGEB Başkanı Mustafa KAPLAN, İstabul 1. Bölge Milletvekili Belma SATIR, Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Fatih HASDEMİR ve Pendik Kaymakamı Cafer ODABAŞ'ı dinledik.
        Bugüne kadar hep eğitim sistemimizdeki yanlışları tartışıp durduk. Burada konu edineceğim yanlış şu: aşılanan zihniyet. Kimileri memur olup kapağı devlete atmanın derdinde ( bu da aklıma direk bir atasözünü getiriyor "yan gel yat Osman..." Tabi teşbihte hata olmaz diyerek bazı memurlarımızı konu dışında bırakalım) kimileri de özel bir şirkete girmenin peşinde. Şöyle bir gerine gerine bende kendi işimin patronu olacağım diyen çıkmıyor bizim sistemden şeklinde yakarışlarım devam ediyordu ki artık bu zihniyetin değiştirilmek istendiğinin sinyalleri verildi. Ardından İstanbul 1.Bölge Milletvekili Belma SATIR, 4+4+4'te seçmeli ders olarak girişimcilik dersini müfredata sokmaya çalıştıklarını söyledi. Çok yerinde bir karar. Umarım amacına ulaşır. Birilerinin düşüncelerime tercüman olduğunu duymak iyi hissettirdi.
       Buraya kadar girişimcilik dedim durdum. Peki kim bu girişimci kişi? Akla hemen risk ve kendi işini kurmak geliyor ama bu yeterli mi? Tabi ki hayır; yoksa giriştiği ile kalır ve aynı hızla evine bir geri dönüş yapar. Panel moderatörü Prof. Dr. Rana ÖZEN KUTANİŞ'in notlarına göre; girişimci risk üstlenen, gerekli donanımlara sahip kişidir. Nedir bu gerekli donanımlardan kasıt dersek, kişi öncelikle yeterli iş bilgisine sahip olmalı aksi taktirde girişimcilikten maksat biran önce yazar kasanın başına geçip yoldan geçenleri saymak değil :p Peki sizce bu yeterli mi? İş fırsatlarını göremiyorsam, iş kurmaya hevesli, azimli ve hırslı değilsem özetle yeterli motivasyonum yoksa yeterli iş bilgimle anca kapağı devlete atarım ya da özel bir şirkete. Ki bu, başta eleştirdiğim noktaya geri dönmem demek olur.
       Biz yukarıda saydığım özelliklere sahip olduğumuzu düşünelim ve anlatmaya devam edelim. Peki ya kişilik yapısı ne olacak? Muhakkak her yapıdaki insan girişimci olmuyordur. Vardır buna da bir kısıt diyorsanız işte bu hatun kişi; başarma ihtiyacı olan ve doğru hedef belirleyen, belirsizliği tolere edebilen, riski hesaplayan ve risk alan, kendine ve iş bilgisine güvenen ve tabi ki içsel kontrol odağına sahip yani başkasının yönlendirmesine ve kontrolüne ihtiyaç duymayan, kendine eleştirel gözle bakabilen, başardıktan sonra bile acaba daha iyisini yapabilir miydim diye sorabilen kişidir.
       Konu girişimcilik olunca anlatacak çok şey var. Bu yüzden panele dair izlenimlerimi iki aşamalı aktarmayı planlıyorum. Girişimci kime denir, özellikleri nelerdir kısmını bu yazımda anlattım. Eğer yukarıda yazdıklarım için tıpkı beni anlattın diyenleriniz varsa "iş'te kadın gücü-2" yazımı bekleyin. Bakalım paranın kaynağı nereden geliyormuş :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder