Kendini mumyalama, sabırlı bir bekleyiş ve güzel bir günün sabahında tamamlanan başarılı bir transformasyon...Yavaşça esnetilen muhteşem desenlerle kaplı uzun ama kırışık kanatlar, uçmaya duyulan istekle yeni uzuvların keşfi ve özgürlüğe ama aynı zamanda kısa bir ömürde ölüme kanat çırpma mücadelesi...
Kim mi? Tabiki kaos teorisinin sahibi Edward Norton Lorenz . Kendime bu yazıyı hazırlamam için bir not bıraktığım daha önceki bir yazımda uzunca anlattığım kaos teorisi (merak edenler buraya tıklasın) ile ilgilidir bu felaketin kaynağı olan kelebek durumu. İş bu Edward der ki ; bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişiklikler, büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilir. Öyle ki Amazon ormanlarındaki bir kelebeğin kanat çırpması, ABD'de fırtına kopmasına neden olabilir. Demek ki neymiş; bizim etkisi büyük ama kendisi küçük olan kelebeğimiz o kadar da masum değilmiş:)
Öyle anlar vardır ki bazen bir anlık gecikme, bazen bir anlık gaflet bazen de bu film de olduğu gibi bir metroyu kaçırma. Baş roldeki olan kadının o metroyu kaçırdığında hayatı nasıl oluyor ve kaçırmasaydı nasıl olacaktının sorgusu üzerine eski bir film. Temelde sadece bir kapının kapanması yani ufacık bir değişiklik. Ama öngörülemez sonuçları üzerine adamlar bir film çekmiş tıpkı daha önce de beğendiğimi söylediğim "THE BUTTERFLY EFFECT" filminde olduğu gibi.
Bugün hayatımızda yapacağımız küçük bir değişiklik kelebek etkisi oluşturabilir. Belki de bu küçük değişiklik sayesinde hayal dahi edemeyeceğimiz bir yerde oluruz. Dilerim ki bu küçük değişikliklerin sonu hep bir kelebeği gördüğümüzde hissettiğimiz mutluluk gibi olsun...